1-) Maç İstanbul'da. Maçın İstanbul'da olması demek rakip kim olursa olsun mutlak olmasa da favori çıkmak demek.
2-) İlk oynadığımız maçı yalnızca 5 sayıyla kaybettik, ki oyunun son bölümlerinde saçma sapan bireysel hatalar olmasaydı maçı kazanabilirdik.
3-) En zayıf noktamız olan pota altı savunmasını zorlayacak nitelikte rakibin çok da önemli uzunları yok.
4-) Yukarıda saydığın oyuncuların David Moss hariç hepsi tırt. Mesela Gentile'nin dış atışlardan başka bir olayı yok. Nicola Melli'de ara sıra yaptığı bloklarla falan atarlanan, gaza gelen bir oyuncudur ancak deplasman maçları için bu söylediklerim pek geçerli değil.
5-) İlk maçta izlediğim kadarıyla içeriye penetre yapabilen uzunları durdurmakta oldukça zorlanan bir takım Milano. Bu sebeple Kleiza, Bjelica, Emir, Bogdanoviç gibi oyuncuların sayı bulma şansları artacaktır. Uzunların haricinde Bo'nun penetreleri de çok çok fazla işimize yarayabilir.
6-) Kleiza hala yüzde yüz potansiyelle oynamasa da bu aralar çok formda ve onun sorumluluk almaya başlaması hem takım arkadaşlarını hem de salonu ateşliyor.
7-) Maçtan sonra ben burdayım.
